METIN / PDF – açmak / kapatmak /
ÜÇÜNCÜ ANTLAŞMA – Jesus Christus´un vahyi
Bölüm 2 – Üçüncü Devrin seher vakti
Almancadan Tercüme: Jasmin
İlk vahiy
- Bugün hatırlatma günüdür: Bgün gibi bir tarihte benim ilk konuşucularımı kutsadım ki, onlar yoluyla yeni talimat ve vahiylerimi bildireceğim. Peygamber İlyas’ın ruhu, Roque Rojas´ı Tanrı’nın kanunu olan yolu size hatırlatmak için aydınlattı.
- O anki merasimde, orada bulunanların ruhları, korkudan ve çok büyük bir sevinçten titriyordu, tıpkı İsrail´in kalbi Sina Dağı’nda, Tanrı’nın onlara kanununu bildirdiği anda ve Jesus´un elçileri Tabor Dağı’nda Jesus´un nurlanması Musa ve İlyas’ın O´nun ruhen sağ ve solunda durduklarını gördükleri anda titrediği gibi.
- O 1 Eylül 1866 yeni bir devrin başlangıcı ve insanlar için başlayan “Üçüncü Devir” adında yeni bir günün seher vaktiydi.
- O andan itibaren sonu gelmeyen birçok kehanetler ve Tanrı’nın insanlara binyıllardan beri verdiği birçok vaatler gerçekleşti. Siz, o zamanda dünyada yaşayan kadınlar ve erkekler, sizin zamanınızda onlar gerçekleşti. Acaba hanginiz o kehanetler beyan edilirken ve vaatler edilirken bu dünyadaydınız? Sadece ben onu biliyorum, ama önemli olan size söz verdiğimi ve o sözleri şimdi yerine getirdiğimi bilmenizdir.
- Elçilerime ölümümden sonra son kez göründüğümde, üstünde durup göklere gittiğim o “bulutu” biliyor musunuz? Çünkü “bulutun” üstünde geri geleceğim gerçekten yazılıdır ve ben onu yerine getirdim. 1 Eylül 1866 yılında ruhum sembolik bulutun üstünde sizi yeni talimatıma hazırlamak için geldi. 1884 yılından sonra size talimatımı vermeye başladım.
- İnsan olup gelmedim, daha ziyade ruhen, ışında sınırlanmış olarak ruhumu bir insan zekâsında durup kalması için geldim. Bu benim dileğimle o devirde sizinle konuşmak için seçilmiş olan yöntemimdir. Bu sözüme olan inancınızı hesaba katacağım.
- Çünkü bu devirde sizi çölden geçirip vaat edilen ülkeye götüren Musa Peygamber olmayacak ve size yaşam sözünü kurtuluşa ve özgürlüğe giden yol olarak duyuran insan olan Christus da olmayacak. Şimdi sizin kulaklarınıza ulaşan bu yaratıkların insancıl sesleridir ve içinde varlığımı sürdürdüğüm tanrısal özü keşfedebilmeniz için ruhen gelişmeniz gereklidir. Ondan dolayı size, bu sözüme inanmanız takdire değerdir, diyorum, çünkü sözüm size mükemmel olmayan yaratıklar tarafından verilecek (236,46 – 50).
- 1866 yılında bu eserin elçileri sayesinde ilk spiritüalizm cemaati oluştu. Ruhumun ışığında ve İlyas´ın öğretmenliği sayesinde o ilk öğrenciler, – şimdi tamamen elinize geçmiş olan – mesaj ışınlarını almaya başladılar (255,10).
Bütün dünyada mesajlar ve izahlar
- Rab´bin yolunu hazırlamak için önce gelmesi gereken İlyas, kendisini ilk defa 1866 yılında insan aklı yoluyla bildirdi. İlyas´ın bildiri zamanına rastlayan, her alanda vuku bulan alâmet ve olayları keşfetmek için biraz zaman harcamak istemiyor musunuz? Yine o yıldızları inceleyen Eski Çağda sihirbaz denen alimler, gökyüzünde işaretlerin olduğuna – ki bu işaretler Tanrı’nın çağrısıydı – tanıklık edecekler (63,81).
- İnsanların bu sözümü duyduğu, kendimi çocuklarıma göstermek için seçtiğim bu yerin dünyanın o köşesindeki sadece tek yer olduğunu düşünmeyin. Çünkü size doğrusunu söyleyeyim, benim çeşitli tarzdaki bildirim evrenseldir.
- Size kendisini bildiren ve benim bildirimin yolumu insan zekâsı yoluyla hazırlayan İlyas, sadece sizin yaşadığınız bu ülkeye gelmedi. O dünyanın bir yerinden öbür yerine gidip başlayan Yeni Devri haber verdi ve Göklerin Egemenliği´nin yaklaştığını bildirdi.
- Her taraftan benim ikinci gelişimi haber veren sesler yükseldi: sarsılan doğa dünyayı yerinden oynattı, bilim yeni vahiylerden dolayı şaşkına döndü, ruhsal dünya*) insanların üstüne çöktü ve buna rağmen insanlık benim çağrılarıma, yeni bir çağın belirtileri karşısında sağır kaldı.
*) Ruhsal dünya terimi öbür dünyada yüksek düzeylerde yaşayan ruhları, Tanrı’nın ışık dünyasında ışık ruhları ile ilgilidir.
- Tanrısal bir ışık seli, insanları kendi karanlığından çıkarmak için gökten yeryüzüne düştü. Ama bu insanlar – bencil ve maddeleşmiş*), ruhunu mükemmelleştirmekten ve dünyada yaşamının ahlâken düzelmesiyle uğraşmaktan aciz – o ışığı sadece tahtlar ve güzellikler, rahatlık ve vücutlarına eğlence ve de insanları yok etmeyi gerekli gördüklerinde silah için kullandılar. Gözleri benim ışığımın yoğunluğundan dolayı kamaşmıştı. Kibirleri ise kendi başlarına belâ oldu. Ama size onların hakikati bu ışıkla bulacağını, yolu keşfedeceğini ve kendilerini kurtaracağını söylüyorum.
*) Maddeleşmiş terimi, ruhen gelişmiş teriminin tam tersidir, yani sadece maddi ve vücudun isteklerini yerine getiren bir yaşam ve düşünce tarzıdır.
- O ışığı aklıyla algılayabilenler ve Tanrı’nın mesajı olarak kabul edenler, vicdanlarının adımlarını ve eylemlerini yönlendirmesine izin verdiler. Çünkü Tanrı’nın yeniden geldiğini ve O´nun insanlarla birlikte olduğunu sezdiler.
- Çeşitli tarikat ve mezheplerin üyeleri beni kabul etmek istemiyorlardı. Kalpleri, onurları ve sahte büyüklükleri beni ruhen kabul etmeye engel oluyordu. Ondan dolayı bütün dünyada yeni bir çağın gelişini hisseden ve dua etmek ve Tanrı´nın verdiği ilhamı almak için ıssızlığı arayan gruplar, arkadaşlıklar ve birlikler oluştu (37,76 – 81).
- Geri gitmek üzere olduğumu bilmeden, benim ikinci gelişime hazırlık yapmaya çalışan din birlikleri vardır.
- Onların hepsini çağırdım. Aslında benim çağrım ve kendimi insanlara şu anda bildirdiğim söylentisi dünyanın her köşesine tanıklıklar ve benden söz eden ispatlarla ulaştı. Günahkârların yeni bir insan olması, imansızların Tanrı’ya dönmesi, “ölülerin” (ruhen) dirilmesi, şifasız hastaların şifa bulması, cinlilerin kurtulması ispatı gibi.
- Ama birçok insanı sağır, diğerlerini fiziki görünüşünden ötürü kendini beğenmiş ve bir kısmını da benim bildirimi ruhun hakikati olarak insanlara haber vermekte korkak buldum. Bana gelenlerin ve sevgime güvenenlerin hepsini kabul edip onlara öğretmenlik ettim (39,17 – 19).
- Bu zamanda yaşadığınız ruhsal olaylar ve benim size verdiğim vahiy ve kehanetlerim hakkında merakla sorular sormak için akın akın insanlar diğer ülkelerden bu millete gelecekler.
- Çünkü benim tanrısal ışınımın bu devrin insanlığına konuşmak için batıda bir yere gökten geldiğini söyleyen mesajlarım dünyanın çeşitli yerlerinde alındı.
- Zamanı geldiğinde, nasıl diğer halklardan ve milletlerden insanların sizi aramak için size geldiğini yaşayacaksınız. O zaman büyük mezheplerin adamları benim onlara yönelmediğime afallayacaklar (276,45).
- Dünya, ne kadar da az benim yeni demecimle ilgileniyor! Nöbet tutanlar ve beni bekleyenler ne kadar da az ve uyuyanlar ne kadar da çok!
- Beni bekleyenler hakkında söyleyebilirim ki, onların hepsi benim yanlarında varlığımın gerçek biçimini bu devirde tahmin edemeyecekler. Çünkü bir kısmı eski inançlarının etkisi altında insan olarak geleceğimi sanırken, diğerleri her göze görülebilir bir kişi olarak gelmem gerektiğine inanıyorlar. Onların çok azı hakikati tahmin edip gelişimin ruhsal olacağını seziyorlar.
- Hangi şekle gireceğimi, hangi saatte, hangi günde ve yerde dünyada kendimi göstereceğimi insanların bir kısmı kendilerine sorarken, insanların diğer kısmı ise herhangi bir görünüş biçimimi ve zamanını düşünmeden: “Usta çoktan aramızdadır. Ruhu olan ışığı bizi aydınlatıyor” diyorlar.
- Bu mesaj bütün kalplere ulaştığında, insanların bir kısmı için sevinç çığlığı anı olacak, çünkü bu olayda sezgileri ve inançlarının onaylandığını görecekler. Diğer insanlar ise benim mesajımın gerçek olduğunu reddedecekler, çünkü vahiylerimin gerçekleşme şekli ve tarzı o konudaki kendi inançları ile ahenk içinde değildir. (279,41 – 44).
Tanrı’nın yolunu hazırlayan İlyas´ın etkinliği
- Peygamber İlyas´ı “Üçüncü Devirde” dünyaya geri yolladım (bölüm 38´e bakınız). “İkinci Devirde” de onun geleceğini önceden bildirdim ve şöyle dedim: “Size doğrusunu söyleyeyim, İlyas aranızdaydı ve siz onu tanıyamadınız. Dünyaya geri döneceğim, ama size doğrusunu söyleyeyim: Benden önce İlyas dünyaya geri gelecek.”
- Usta’nın söylediği her söz gerçekleştiği için, İlyas “Üçüncü Devirde” benden önce insanların ruhlarını uyandırmak, Kutsal Ruh´un saatinin kapılarını açıp insan ruhlarına gözlerini açsınlar diye, İkinci Devrin eşiğinden Üçüncü Devre geçmek için hazırlanmaları gerektiğini sezdirmek için geldi. İlyas’ın bildirisinin “Üçüncü Devirde” anlaşılabilmesi için, dürüst bir adam yoluyla onun sözlerini söylettim. O adam Roque Rojas´dır.
- İlyas, bu adamı öbür dünyadan ruhen aydınlattı, ilham verdi, kuvvet verdi, başlangıçtan sona kadar ona gittiği yollarda önderlik etti.
- Elbette, İlyas’ın Roque Rojas´ı insanlar arasından seçtiğini gerçekten söylemiyorum. Onu (İlyas´ı) ben seçtim, merhametimle hazırlanmış olan ruhunu yolladım. Ona ayni şekilde benim tarafımdan hazırlanmış vücut verdim ve onun alçak gönüllü olduğunu ve Baba’nın onun alçak gönüllülüğü ve erdemi yoluyla büyük eylemler gerçekleştirdiğini biliyorsunuz. İlyas, peygamber, konuşucu, vizyoner ve önderdi. Her şeyden önce halka parlak bir örnek oldu.
- Kendi milleti İlyas ile eğlendi ve onunla alay etti. Çölde Musa Peygamber gibi İlyas tehdit edildi ve orada halkı için dua etmek ve sorumluluğunu üstlenmek amacıyla dağların zirvesine geri çekildi.
- O öğretmeni gibi rahipler ve din bilginleri tarafından aşağılandı ve yargılandı. Jesus gibi ona da inanan, izinden giden ve çevresinde olan insanlar çok azdı. Bazı insanları inandıran, diğerlerinde de şaşkınlık yaratan ellerinden şifa getiren güçler akıyor, mucizeler yaratıyordu. Bazı insanlar için ağzından kelimesi kelimesine gerçeklesen kehanetler çıkıyordu. Ağzı hasta kalplere teselli dolu nasihatler veriyordu.
- Onun ruhu büyük ilhamları alma gücüne sahipti ve diğer dürüstler, elçiler ve peygamberler gibi vecite gelebiliyordu. Ruhu bu dünyayı ve vücudunu terk edebilip ruhsal boyutlara ve alçak gönüllülükle Rab´bin gizli hazine odalarına girebiliyordu. Ruhunun yükselişi yoluyla İlyas kendisini ilk tanıklara Usta Jesus´un ışığı gelmeden önce bildirdi (345,57 – 58).
- Roque Rojas, bir gurup imanlı ve iyi niyetli kadın ve erkekleri topladı ve orada ilk toplantısının kucağında İlyas o habercinin aklı yoluyla konuşmakla kendisini vahiy etti: “Ben, Tabor Dağı’nda görünen Peygamber İlyas’ım.” İlk öğrencilerine ilk dersleri verdi. Ayni zamanda ruhen gelişme devrinin başlayacağını bildirip göksel Usta’nın (Jesus) ışınının yakında gelip halkına kendisini bildireceği kehanetini de verdi.
- Günün birinde, Roque Rojas´ın imanlılarla dolu sade toplantı yerine İlyas konuşucusunun aklını aydınlatmak için gökten geldi. Benim ilhamımla o imanlılardan yedi tanesini ki, bu yedi adam yedi mührü temsil ediyordu, kutsayıp görevlendirdi.
- Sonra, vaat edilen kendi bildiri anım geldiği zaman, yedi görevlendirilenlerden sadece bir tanesinin benim, halis damadın gelişini beklerken buldum. O kalp, bakire Damiana Oviedo´nundu. Onun aklı, sebat ve hazırlığına ödül olarak göksel ışının ışığını ilk olarak almaya layık görüldü.
- Damiana Oviedo İncil’deki altıncı mührü *) temsil ediyordu. Bu, bugünkü devri aydınlatan altıncı mührün ışığı olduğunun bir ispatı daha idi.
*)Yuhanna´nın vahyindeki bu terim, yedi mühürden altıncısını temsil eder ki, bu mühür sembolleri kurtuluşu içeren üç devrin 7 çığrını tanımlar (daha fazla bilgiler bölüm 38´de).
- Sadece birkaç insan Tanrı’nın yolladığının varlığını gerçekten hissedebiliyordu. Bir keresinde o çölde çağıran sesti ve yeniden insanların kalbini beklenen Rab´bin gelişine hazırladı. Böylece altıncı mühür açıldı ve içindekileri gösterdi ve bir adalet ırmağı ve ışık gibi insanlığın üstüne döküldü. Böylece birçok vaatler ve kehanetler yerine geldi.
- İlyas, Jesus ve Musa gibi ruhunuzun gözlerini aydınlattı öyle ki, Baba’yı görebilesiniz. Musa size: “İnsanları kendini sevdiğin gibi sev!” diye öğretmişti. Jesus size: “Birbirinizi sevin!” diye söylemişti. İlyas size: “İnsanlara merhametli olmanızı” teklif etmişti. Ona ilaveten: “Babam´ı bütün görkemiyle göreceksiniz” demişti (81,36 – 37).
- İnsanlığı kaplayan karanlık yok olduğu zaman ve ruhsal insanlara aydınlık geldiğinde, onlar yeni bir devrin geldiğini hissedecekler. Çünkü İlyas göklerden insanlara geri geldi.
- Elbette onlar İlyas’ı görmeye muktedir olmadıkları için, onun ruhu insan aklı yoluyla bildirmesi gerekiyordu ve Peygamber İlyas kendisini vizyonerlere bulutların üstünde giden ateşten araba sembolüyle gösterdi.
- İlyas, bu devirde benim gelişimin yolunu hazırlayıcı olarak geldi. O, peygamber olarak yeni devrin mücadeleleri ve denemeleri ve de vahiylerinin bilgeliğini haber vermek için geldi. O, ışık vasıtasıyla sizi bulutların üstüne taşıyıp barışın egemen olduğu ruhsal vatana götürmeye davet etmek ve vasıtasına bindirmek için geldi. İyi çobana güvendiğiniz gibi ona güvenin, ruhen onun peşinden İsrail halkının “Birinci Devirde” Musa’nın izinden gittiği gibi gidin, dua edin ki, o görevinizi gerçekleştirmeye yardım edecek. Onun gibi olmak isterseniz, olun (31, 58 – 59).
- İlyas, insanların farkına varamadığı büyük güçlü bir ruhtur ve benim hep yolumu hazırlamıştır. (Bugün o bir kere daha bütün insanlığa ve bana konuşucularım olarak hizmet eden insanları hazırlamak için geldi.)
- Eğer hazırlanırsanız ve dileğimi öğrenmek için talimatlarını öğrenirseniz, İlyas size yardıma koşacak ve sizin desteğiniz ve arkadaşınız olacak.
- İlyas, bütün yaratıkları aydınlatan, yönlendiren ve sizi bana getiren tanrısal ışındır. Onu sevin, ona çığır açıcınız ve koruyucunuz olarak hürmet edin (53,42 – 44).
- Yolu hazırlayan, “Üçüncü Devrin” habercisi olan Peygamber İlyas, sürüsü için Tanrı’dan koruma diler, duadan anlamayanlar için dua eder ve paltosuyla onların ruhlarının yenileneceği ümidiyle günahkârların utanç lekelerini örter. İlyas, grubunu ve sürüsünü bilgisizlik, günah, fanatizm ve insanların materyalizmi yoluyla oluşan karanlığı yok etmek için güçlendirir (67,69).
- Şimdi güçlenmiş ve uyanmış olan herkesin ödevi bu kurtuluşu dünyaya bildirmektir. Hatırlayın, bu zaman için vaat edilen İlyas, şu an her şeyi materyalizmin kölesi olmuş dünyanın bütün milletlerini firavunun elinden kurtarmak için hazırlıyor, tıpkı bir zamanlar Musa’nın İsrail aşiretleri ile Mısır’da ayni şeyi yaptığı gibi.
- Çevrenizdeki insanlara İlyas’ın çoktan insan zekâsı yoluyla kendisini bildirdiğini ve onun gelişinin ruhen olduğunu ve milletlerin yolunu aydınlatmaya devam edeceğini o insanların ruhen ilerlemeleri için söyleyin.
- Çobanınızın görevi bütün yaratıkları doğru yola geri döndürmektir. Onların ruhsal, ahlaki veya maddi alana ait olup olmadıkları önemli degildir. İlyas yoluyla Tanrı’nın çağrısını kabul eden milletlerin kutsanacaklarını ondan ötürü size söylüyorum. Çünkü onlar anlayışın meyvesi ve kardeşliklerinin barışını getirecek olan adaletin kanunu ve sevgi ile birleşik kalacaklar. Böyle birleşmiş olarak materyalizmin pisliğine ve yalana karşı savaşmak için mücadele alanına götürülecekler.
- Bu mücadelede bu zamanın insanları yeni mucizeler yaşayacaklar ve onlara ölümsüzlükten ve barıştan konuşan yaşamın ruhsal anlamını kavrayacaklar. Birbirlerini karşılıklı öldürmeye son verecekler. Çünkü yok et zorunda oldukları bilgisizlikleri, bencillikleri ve yıkım ve zor durumlara sebep olan maddi ve manevi yıkıcı tutkuları olduğunu anlayacaklar (160, 35 – 36).
- İlyas, ışığıyla sizin karanlığınızı yok eden ve bu zamanın köleliği olan günahtan kurtaran Tanrı’nın ışınıdır ki, “vaat edilmiş olan ülkeye”, Tanrı’nın kucağına ulaşıncaya dek, ruhunuzu çölden geçirecektir (256,68).
<= Genel bakışa geri dön
|