BOTSCHAFT / MESSAGE 540
<= 539 541 =>
<= Zurück zu den Liebesbriefen Back to LoveLetters =>
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
||
Jesus explains… Are you bound by Peers Religion & Culture? August 31, 2017 – Words from Jesus thru Sister Clare Jesus began… “What does it matter what people say about you – as long as I know who you are to Me?” (Clare) Lord, didn’t it hurt You when people misunderstood or judged You? (Jesus) “It did, but for a different reason. Their God just visited them and it was a singular grace, but they missed their time of visitation and went on in their sins. That is why I was sad.” (Clare) Well, it makes me sad because they are not able to discern Your voice, but the voice of another will surely seem right to them. (Jesus) “This is true, and that is why people’s lives are riddled with confusion. Clare, by their fruits you will know them – yet by your fruits they still do not know you; they still do not know Me. What they know is a man-made version of Me. But they do not know Me experientially. That is why they cannot recognize My voice. Those who seek Me, will find Me. But many stop short and accept a counterfeit.” (Clare) Why, Lord? (Jesus) “They accept parts of Me which have been affirmed by their cultural and religious up-bringing. It’s comfortable, but they stop there, thinking I fit into their box, and anything outside of that box couldn’t really be Me. “People are bound by their peers and their cultures. It just isn’t safe to KNOW Jesus, I mean really KNOW Me.” “Some are jealous, some are afraid, some are lazy, but none of them is willing to dig until they get the real truth of Who I Am. “They settle in a comfortable spot with their churches and families rather than be called a fanatic who is not happy until he or she has more of Me. “There are others, who in their hearts hear My voice saying… ‘Come, come closer. There is more, don’t stop here! Continue to seek Me.’ And they are willing to risk reputation, friends, work – anything to have more of Me. These are the ones that the world calls fools, but they are the ones I give My Heart to. “I can do nothing for the others. Their minds are already closed by cultural bias. I can act within their box of who they think I am, but that’s pretty limited and finite. More like hoarfrost on an iceberg. Little flakes on the tiny surface of a mountain-sized iceberg. Let them alone, Beloved, there is nothing you can do to convince them. Rather, you are a threat to their world and their faith.” (Clare) Oh. that is so sad, Lord. (Jesus) “It is. But they will go to Heaven, and then they will experience Me as I truly am. In the meantime, your messages from Me are causing more and more people to flock to My Heart and stay there forever. “Be assured that those who ridicule and decry you will some day get the whole truth. Until then, remember them in your prayers and nourish the ones who want ALL there is of Me and nothing short of ALL that I am.” (Clare) And here I would like to add, just as an aside, that I do not have all of Jesus!! Good grief, no! If I did, I’d probably die on the spot. Only what He has given me. But He can give you more and more of Himself when you seek to dwell in His heart. Don’t ever stop longing for more – there is no end to God! Jesus, many people are talking about an event in September. (Jesus) “Men are still trying to calculate and second guess Me.” (Clare) He took a deep sigh. (Jesus) “…while they continue to neglect the good in front of them that they desperately need to do while there is time for them.” (Clare) Ummm… Speaking of time…? He smiled… (Jesus) “I knew that would spark that question. Your answer is ‘holding steady.’ Do not get under condemnation, by the way, when you don’t pray as you should. Just make a firm resolution to return to praying as you should.” (Clare) Yeah – today I just didn’t pray the way I needed to… But what I wanted to ask You, Lord – is the greater danger past? (Jesus) “No. It is still very, very close. Don’t stop praying. My Father hears your prayers, Clare, and the cries of all the Heartdwellers for mercy on the world. This is why many of you are experiencing chaotic days, greater pain in your bodies, more opposition and lack. These are ways I am distributing the load in My Body. Everyone has something difficult to deal with and carry – your Simon’s Cross. And it is accomplishing much good. But you cannot afford to stop, it is still too close to call. “Dear Brides, I know your hopes and dreams. I know your disappointments and choices to persevere even when things do not go your way. And I am highly honored when you choose to take this cross on your shoulders and carry it. It is your willingness to suffer with Me, to carry a portion of My Cross for the world that honors Me. “Everyone loves abundance and rewards, and no one wants to be in pain and suffering – except the ones who Love Me more than themselves. And they are the ones that comfort My heart, that dry My tears, that make Me smile. Yes, you do all these things, My Brides; you are My consolation on this bitter Earth. You bring Me hope and joy. You are My Beloved ones. “We are still climbing that long, long hill, even to Calvary, until I return to receive My Kingdom on Earth. We will be climbing together and preparing the world together for My return. So, do not grow weary. “Oh I know, I say it so many times, ‘do not grow weary.’ I know some of you even feel a bit scornful that I am still saying that. Please, do not sin against Me that way. Please accept these words as they are meant, sincerely from My Heart, to encourage you to keep going even in the pains of this struggle. “Even in the midst of chides from the scornful, ‘Where is your God? He hasn’t come yet! Maybe He’s asleep?’ If you must, ask Me for more faith. And some day you will see the very great reward I have prepared for you, because you were steadfast even in fatigue, scorn and contempt. Even when people called you deceived. Oh yes, I know many call you deceived. Pray for them; their cup will be very bitter indeed when they are left behind. “For most of you the Rapture will happen in your lifetime. There are others I am calling home; they have given their all and I am anxious to reward them. Stand strong, My Brides, stand strong. Be the light and the salt of this Earth.” |
![]() |
||
Jesus, dini önyargı, alay ve hor görmek hakkında konuşuyor 31 Agustos 2017 – Jesus´un Clare kardeşe sözleri Almancadan tercüme ve Tanrı´ya hizmet: Jasmin ve Sebahat Jesus sözlerine şöyle başladı… “Senin benim için ne olduğunu bildiğim sürece, insanların senin hakkında söylediklerinin ne önemi var?” (Clare) Rab, insanlar seni yanlış anladıklarında veya seni yargıladıklarında rencide olmadın mı? “Rencide oldum, ama başka sebepten dolayı. O insanların Tanrısı onlara gelmişti, bu onlar için eşsiz bir lütuftu, ama o insanlar bu ziyareti kaçırmıştı ve onlar hâlâ günahkâr yollarına devam ettiler. Üzgünlüğümün nedeni de buydu.” (Clare) İnsanların senin sesini tanımaktan aciz olmaları beni üzüyor, ama başka birisinin sesi onlara daha doğru geliyor. “Bu doğrudur ve insanların hayatının yanılgılarla dolu olması da bu nedenden ötürüdür. Clare, o insanları meyvelerinden tanıyacaksınız – onlar seni şimdiye dek verdiğin meyvelerinden hâlâ tanıyamadılar, onlar beni hâlâ tanımıyorlar. Onların bildikleri şeyler insanlar tarafından benim hakkımda yapılan bir versiyondur. Onlar beni tecrübeye dayanarak tanımıyorlar. Ondan dolayı da benim sesimi ayırt edemiyorlar. Beni arayanlar, beni bulacaklar. Ama birçok insan beni aramaktan çekinip benim hakkımda sahte bir bilgiyi kabul ediyorlar.” (Clare) Neden Rab? “O insanlar kendi kültürel ve dini eğitimlerinin tasdikine göre benim hakkımdaki bilgilerin bazı parçalarını kabul ediyorlar. Bu çok rahatlık veren bir davranıştır, ama onlar oldukları yerde kalırlar ve düşünürler ki, ben onların beyinlerindeki o “kutuya” sığabileyim ve onlara göre bu kutunun dışında olan her şey Benden olamaz. İnsanlar iş arkadaşlarına ve kültürlerine bağlıdır. Jesus´u basitçe TANIMAK emin değildir, bununla beni gerçekten TANIMAK demek istiyorum.” “O insanların bir kısmı kıskanç, bir kısmı ise korkuyor, bir kısmı tembel, ama onların hiç biri benim kim olduğum hakkında hakikatin özünü buluncaya dek araştırmıyorlar. Onlar Benim hakkımda daha fazla bilgi edininceye dek mutlu olmayan fanatik insan diye adlandırılmaktan daha ziyade, kiliselerinde ve ailelerinde rahat bir yere oturuyorlar.” “Sonra kalplerinde benim ‘Yaklaş, daha da yaklaş!’ diyen sesimi duyan diğer insanlar var. Sonra ‘Olduğun yerde kalma! Beni aramaya devam et!’ diyen daha çok insanlar var. O insanlar saygınlıklarını, dostlarını ve her şeylerini benim hakkımda çok şey öğrenmek pahasına kaybetmeye hazırdırlar. Dünya böyle insanları aptal diye adlandırıyor, ama tam işte öyle insanlara Ben kalbimi hediye ediyorum.” “Diğer insanlar için Ben bir şey yapamam, onların aklı ve düşünce tarzı kültürel önyargılar ve sabit fikirlilikle çoktan kilitlenmiştir. Ben onların beynindeki kutunun düşünce çerçevesi içinde harekete geçebilirim, ama bu (onları değiştirmek) epey sınırlı ve kısıtlıdır. O bir buzulun üstünü kaplamış olan kırağı gibidir. Büyük bir buzulun üstünde küçük kar taneleri. Bırak sevgilim, o insanları ikna etmek için yapabileceğin hiçbir şey yok. Daha ziyade sen onların dünyası ve inançları için bir tehditsin.“ (Clare) Of, bu çok üzücü bir şey, Rab. “Evet öyle. Ama onlar cennete gidecekler ve o zaman benim gerçekten kim olduğumu görecekler. Bu arada benim sana verdiğim mesajlar daha da çok insanın benim kalbime akın etmesini ve ebediyen orada kalmasını sağlıyor. Seninle alay eden ve adını kötüye çıkaranların günün birinde bütün gerçeği idrak edeceklerine emin ol. O zamana kadar o insanları dualarında unutma ve benim hakkımda var olan her ŞEYİ bilmek isteyenleri ve benim ne olduğum hakkında zerre kadar bile olsa az bilgi verilmesini istemeyenleri bilgiyle besle.” (Clare) Ve burada sadece yan not olarak kendimin Jesus´tan her şeyi almadığımı ilave etmek istiyorum! Aman Tanrım, hayır! Eğer o öyle olsaydı, büyük bir olasılıkla olduğum yerde ölürdüm. Sadece bana verdiği. Ama Jesus size kendisinden daha da çok şey, eğer O´nun kalbinde yaşamaya çabalarsanız, verebilir. Daha fazlasını özlemeyi bırakmayın, Tanrı’da sınır yoktur! Jesus, birçok insan Eylül ayında olacak bir olaydan bahsediyor. “İnsanlar hâlâ bazı şeyleri hesaplamayı ve Beni araştırmaya çalışıyorlar.” Jesus derin bir ah çekti. “…daha henüz vakit varken, çok acele yapmaları gereken önlerinde duran iyi şeyi ihmal etmeye devam ederken.” (Clare) Hm… Zamandan bahsederken? Jesus gülümsedi… “Bu sorunun geleceğini biliyordum. Yanıt şöyle: ‘Metanetli kalmak.’ Dua etmen gerektiği gibi dua etmezsen, bu anlamda kendini yargılanmış hissetme. Olması gerektiği gibi, duaya sadece kasten niyetlen.” (Clare) Tamam – üstelik bugün olması gerektiği gibi dua etmedim… Ama sana sormak istediğim bir soru vardı, Rab – en büyük tehlike atlatıldı mı? “Hayır, o tehlike yakınınızda. Dua etmeyi bırakmayın. Babam senin dualarını ve Jesus´un kalbinde taht kurmuş olan insanların Tanrı’ya dünya için merhamet et diye seslenişlerini duyuyor, Clare. Bundan dolayı Birçoklarınız kargaşalık dolu günler, vücudunuzda daha çok ağrı, daha çok direnç ve kıtlık yaşıyorsunuz. Bu bedenimdeki yükü taksim etme yöntemimdir. Her birinizin zor bir şeyin üstünden gelmesi ve taşıması gereken bir şeyi vardır, yani her insanın Simon´un çarmıhı taşıdığı gibi kendi çarmıh yükü. Ve böylece çok iyi olan şeylere ulaşılacak. Ama siz dua etmekten vazgeçemezsiniz, tehlike çok yakınınızda.” “Sevgili Rab´bin gelinleri, ümitlerinizi ve hayallerinizi biliyorum. Hayal kırıklıklarınızı ve sabretmek için verdiğiniz kararlarınızı, olaylar düşündüğünüz gibi gerçekleşmemiş olsa da, biliyorum. Ve eğer bu çarmıhı omuzunuza alıp taşımayı seçerseniz çok şeref duyuyorum. Bana şeref veren şey benim çarmıhımın bir parçasını bu dünya için yüklenerek benimle birlikte acı çekmeye gönüllü olmanızdır.” “Herkes bolluğu ve ödülleri seviyor ve Beni kendisinden daha çok seven insanlardan başka, hiç kimse ıstırap ve acıları yaşamak istemiyor. Ve işte bu insanlar beni teselli eden, gözyaşlarımı silen ve beni gülümseten insanlardır. Evet, siz bütün bu şeyleri yapıyorsunuz, gelinlerim. Siz benim bu acı dünyada tesellimsiniz. Bana ümit ve sevinç veriyorsunuz. Siz benim sevgililerimsiniz.” “Biz hâlâ uzun yollu tepeye, Golgota´ya, dünyada krallığımı üstlenmem için geri gelinceye dek, tırmanıyoruz. Birlikte tırmanacağız ve birlikte dünyayı Benim geri gelişime hazırlayacağız. Ondan ötürü yorulmayın.” “Ah bunu ‘yorulmayın’ diye çok sık söylediğimi biliyorum. Birkaçınızın bunu size hep söylememi hor gördüğünü biliyorum. Böyle bana karşı günah işlemeyin. Lütfen, bu sözleri, sizi devam etmeye cesaretlendirmek için dürüstlükle söylediğim bu sözleri, hatta bu mücadelenin acılarıyla kabul edin. ‘Tanrınız nerede? O henüz gelmedi! Belki Tanrı uyuyor?’ diyen alaycıların ortasında da.” “Eğer gerekliyse, Benden daha çok iman dileyin. Ve yorulduğunuz, alay edildiğiniz ve hor görüldüğünüz zaman, imanda metanetli kaldığınız için günün birinde sizin için hazırladığım büyük ödülü göreceksiniz. Hatta insanlar size aldanmış deseler bile. Ah evet, birçokları sizi yanılgıya düşmüş olarak görüyorlar. Onlar için dua edin, onlar dünyada bırakıldıkları zaman, gerçekten acılarla dolu kâseden içecekler.” “Birçoklarınız için göklere alınma günü sizin yaşadığınız yıllarda gerçekleşecek. Diğerlerini göklere alınma olayından önce vatana (cennete) alacağım; onlar her şeylerini benim için verdiler ve onları ödüllendirmeye can atıyorum. Gelinlerim, metanetli kalın ve bu dünyanın ışığı ve tuzu olun.” |